Erkek egemen sistemin icadı olan devlet ve savaş politikaları, yaşadığımız coğrafyada toplumsal yozlaşmayı ve ahlaki çöküntüyü her gün biraz daha derinleştirmektedir. Yıllardır bu politikalara karşı verilen mücadelenin yeterli gelmemesi nedeni ile bu politikalar tüm kirliliği ile bu güne kadar sürdürülebilmiştir. Bizler emek ve demokrasi güçleri içinde çalışan erkekler olarak bundan böyle erkek egemen sistemin ve onun ürünü olan devletin, yok sayan, asimile Eden, ahlaki çöküntü üreten, taciz ve tecavüzü teşvik eden politikalarına karşı mücadeleyi daha da yükselteceğimizi ilan ediyoruz. Bundan böyle bu zihniyetin sahiplerine coğrafyamızda yeri yoktur.
Tüm halkımızdan da bu ahlak dışı politikaların ortaya çıkarılması, ahlaksızlığın teşhir edilmesi ve hak etikleri cezaya çarptırtmalarını sağlamak için birlikte mücadeleye çağırıyoruz.
Kadın toplumun temel dinamiğidir, kadın yaşamdır. Devlet bu gerçekleri bildiği için kadını düşürerek toplumu düşürmek istiyor. Yönelimin temelinde bu gerçek vardır. Bu nedenle en aşağılık yöntem olan taciz ve tecavüz bir aşağılama yöntemi olarak kullanılıyor. Taciz ve tecavüzün büyük çoğunluğunun Kürdistan da meydana geliyor olması devletin Kürtlere bakışını ortaya koymaktadır.
1997 -2012 yılları arasında ‘gözaltında cinsel taciz ve tecavüze karşı yardım bürosuna’ başvuran 368 kadından 270’nin Kürt olması devletin politikalarını çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Polisin, jandarmanın, infaz koruma memurlarının ve yatılı bölge okullarında yöneticileri içinde yer aldığı tecavüz olayları bu politikanın Kürtler üzerinde bilinçli bir biçimde uygulandığını gösteren örneklerdir.
Günde ortalama olarak 5 kadının katledildiği, 2013ün ilk üç ayında 72 kadının, devletin koruma sorumluğundayken öldürüldüğü bir ortamda bu olayları egemen sistem dışında değerlendirmek mümkün müdür?
Önceki yıllarda Pozantı’da taş atan çocuklara, Bingöl’de, Mardin de ve son olarak Siirt’e defalarca ortaya çıkan taciz ve tecavüz olaylarında devletin tavrı ve mahkemelerce uygulanan ‘hafifletici nedenler’ devleti zan altında bırakan uygulamalardır
. Kürtleri sindirmek için artık gözaltı, tutuklama yöntemleri artık yetmiyor, tecavüz, fuhuş ve uyuşturucu kullanımı gibi kirli ahlak dışı bir savaş politikası yürütülüyor.
2011 yılında Bingöl’de bir uzman çavuşunda içinde bulunduğu 8 askerin tecavüzüne uğrayan 16 yaşındaki E.A adlı çocuğa tecavüz olayı başka türlü açıklana bilinir mi? Siirt belediye başkan yardımcısı Abdul latif çekinin ilk anada serbest bırakılması daha sonra kamuoyu baskısı sonucu tutuklanması bizim için önemli bir sonuçtur. Bu demektir ki mücadele edince sonuca varmak imkan dâhilindedir. Her şey çok açık……. Yapılması gereken de açık…….. Kırımcı zihniyetten hesap sorulması için tam da kıyamettin koparılması gereken bir noktadayız.
KADININ KURTULUŞU TOPLUMUN KURTULUŞUDUR
KÜRDİSTAN DA TACİZCİ VE TECAVÜZCÜLERİ BARINDIRMAYACAĞIZ