BASINA VE KAMUOYUNA
Türkiye tarihi bir süreçten geçmektedir. Özgürlükçü ve eşitlikçi fikirlerin ve insan haklarına dayanan demokratik siyasetin egemen olduğu bir yaşamı inşa etmenin bugünün en önemli işi olduğu inancındayız. Türkiye’nin tarihsel sorununda böylesi bir demokrasi eksikliği ve onun yarattığı olumsuz sonuçlar olduğunu düşünüyoruz.
Bilindiği üzere bu yılın başından itibaren devlet ile PKK arasında yürütülen görüşmeler sonrası gündeme gelen Barış Süreci, başta bölgemizde olmak üzere Türkiye genelinde önemli bir rahatlama ve sorunlarına çözümüne dönük büyük bir umut yaratmıştır.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 21 Mart Newroz Bayramı’nda yaptığı çağrı ve sonrası PKK’nin ateşkes ilanıyla birlikte silahlı güçlerini sınır dışına çekme kararı, bu sürecin somut en önemli adımı olmuştur. Bu gelişmelerden sonra 8 Mayıs’ta silahlı güçlerin sınır dışına çekilmeye başlaması, bizlerde sürecin doğru temelde ve başarılı bir şekilde yürüdüğü izlenimi yaratmıştır.
Bu nedenle bizler bölgedeki sivil toplum örgütleri olarak, insan ölümlerine son veren, barış umutlarını artıran, daha refah ve geleceğe umutla bakan bir ortamın yaratılmasına vesile olacak bu süreci başından beri destekledik.
Ancak, bu sürecin sorunsuz ilerleyebilmesi ve kalıcı barışın sağlanabilmesi için Kürt toplumunun taleplerini karşılayacak yeni bir Anayasa veya Anayasal değişikliklerin yapılması artık kaçınılmaz bir hal almıştır.
Ayrıca son dönemlerde Gezi Parkında olduğu gibi yaşanan gerilimler karşısında hükümetin toplumun farklı kesimlerinin sesine kulak veren çoğulcu bir yaklaşımla tahammül göstermesini bekliyoruz. Hükümetin ve parlamentonun gerek yeni bir Anayasa ve gerekse bu süreçte toplumun farklı kesimlerinin beklentilerine karşılık veren bir demokratik yaklaşıma davet ediyoruz.
Tam da bu dönemde Sayın Öcalan’ında önerdiği ve Kürt toplumunun tüm siyaset kurumlarının ve sivil toplum örgütlerinin destek verdiği ve katıldığı “Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansının “ yapılıyor olmasını çok anlamlı ve değerli buluyoruz. Bu konferansın Kürt toplumunun farklı kesimlerini ortaklaştıracağını, demokratik sivil siyasetin önünü açacağını ve Kürt sorunun çözümüne önemli katkılar sunacağını bekliyor ve desteklediğimizi kamuoyu ile paylaşıyor, Konferans kararlarının hükümet tarafından ret edilmeyeceğini temenni ediyoruz.