Son üç gündür AKP kamu emekçileri üzerinde adeta terör estiriyor. AKP’nin tahammülsüzlüğünüz göz önüne seren bir vahşet yaşanmıştır. Çocuklarımızın geleceğini belirleyecek olan 4+4+4 kademeli kesintili eğitim yasa teklifi ile sendikal hak ve özgürlüklerimizi yok sayan 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununda değişiklik öngören yasa tasarısına karşı verdiğimiz mücadele tüm kamuoyunca bilinmektedir. Hazırlanış süreçlerinde görüş, öneri ve itirazlarımıza hiçbir şekilde yer verilmeyen bu düzenlemelere karşı yasal ve meşru hakkımızı kullanarak basın açıklaması yapmak en doğal hakkımızdır.
Ancak AKP iktidarı, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini tek taraflı olarak belirlemek istediği düzenlemelere karşı yapacağımız basın açıklamalarına dahi tahammül edememiştir. Salı gününden itibaren, ülkenin dört bir yanından Ankara’ya gelmek için otobüslerle yollara çıkan arkadaşlarımız, kimi zaman “kimlik kontrolü” bahanesiyle, kimi zaman “otobüste ceset torbası yok” gibi ilginç gerekçelerle engellenmiştir. İçişleri Bakanı’nın yayınladığı genelgeyle tüm illerde adeta olağanüstü hal koşulları yaratılmış, kamu emekçilerinin eylemleri polis ablukasına alınmıştır.
28 Mart Çarşamba günü İzmir ve Ankara Tandoğan meydanında karşı karşıya kaldığımız sert müdahalelerin ardından dün yine Ankara ve Kocaeli ‘de sergilenen vahşet olağanüstü hal koşullarını tekrar yaşamamıza neden olmuştur. AKP’nin ileri demokrasisinin vazgeçilmezleri olan gaz bombalı, tazyikli su ve copla yapılan müdahaleler sonucunda iki arkadaşımız hayati tehlike yaşayacak düzeyde olmak üzere yüzlerce üyemiz yaralanmış ve birçoğu gözaltına alınmıştır. “Tek parti diktatörlüğü” hevesi ile hareket edenlerin telaşı ve korkusunun nedeni, haklı mücadelemizin kamuoyunda karşılık bulması ve halkın büyük bir bölümünün bizlerle aynı kaygılar taşıdığının ortaya çıkmasıdır.
Bizler, bu topraklarda gerçek bir demokrasi için mücadele etmenin zor, bedelinin de ağır olduğunu biliyoruz. Ancak "hak verilmez mücadeleyle alınır" şiarını ilke edinen, baskılara mücadeleyi daha da yükselterek cevap veren, "acıyı bal eyledik" diyen bir gelenekten gelen KESK yılmayacaktır. KESK, haklı ve meşru mücadele çizgisinden taviz vermeyecek, geri adım atmayacaktır. Emek örgütü olmanın gereklerini her zaman yerine getiren ve bundan sonra da getirme kararlığında olan KESK baskılar karşısında asla boyun eğmeyecektir.
AKP’nin son dönemde iyice belirginleşen büyük baskı düzenine karşı, onurlu ve kararlı duruşumuzdan bir an olsun vazgeçmeyeceğiz. “Durmak yok yola devam” diyerek, emek ve halk düşmanı yasal düzenlemelerle, baskı ve şiddetle tüm toplumu tahakkümü altına almak isteyenlere karşı, meşru ve demokratik hakkımızı dün ve bugün nasıl kullandıysak bugünden sonra da aynı kararlılıkla kullanmaya devam ederek “Yılmak yok mücadeleye devam” diyeceğiz.
Çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğinden kaygı duyan herkesi, AKP’nin giderek artan zulmü karşısında omuz omuza olmaya ve birlikte mücadele etmeye çağırıyor, gözaltına alınan tüm arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.
YARALANLARIN LİSTESİ
- Volkan SELAM: İst. Eğitim Sen 1 Nolu Şube Üyesi- Beyin kanaması- ameliyata alınabilir.
- Hasan ATİKARA: Aydın Şube üyesi- KALP SPAZMI
- DOĞAN KAYA: ANKARA 1 NOLU ŞUBE ÜYESİ- GÖZ
- METİN VURANOK: TARIM ORKAM SEN GENEL BAŞKANI- GÖZ
- EVRİM DOĞAN: EĞİTİM SEN İST 1 NOLU ŞUBE ÜYESİ ALNINDAN YARALI 7 DİKİŞ ATILDI
- ÖMER AÇIK: EĞİTİM SEN İST. 7 NOLU ŞUBE ÜYESİ KAFADAN YARALANMA 6 DİKİŞ ATILDI
- İSMAİL HAKKI TOMBUL: KESK GENEL SEKRETERİ ÇENEYE DARBE DİŞ KIRIĞI SAĞ KOL DARP
Hülya ALÖKMEN UYANIK
KESK Diyarbakır Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü