Bizler emek ve demokrasi güçleri olarak iki günlük açlık grevini planladığımız biçimde bitiriyoruz. Ancak bu durum mücadelemizin burada son bulduğu anlamına gelmez. Bu güne kadar olduğu gibi, Kürt sorununun demokratik bir biçimde çözüme kavuşturulması için bundan sonra da mücadelemiz birçok yöntemle sürecektir.
Yıllardır, özellikle de 14 Nisan 2009’da başlayan ve günümüze kadar sürdürülen soruşturma, sürgün, gözaltı ve tutuklamalara karşı susmadık bundan sonra da susmayacağımızın bilinmesini istiyoruz.
AKP ve iktidar ortağı Gülen Cemaatinin ortaklaşa sürdürdüğü inkâr ve imha politikalarına karşı biz emekçiler halkımızla birlikte, başka bir seçenek bırakılmadığından hareketle yollumuza devam edeceğiz. Bu anlamsız savaş yıllardır her türlü değerimizi alıp götürmüştür. Artık anaların ağlamasına, yoksulluğa, tutuklamalara karşı tahammülümüz kalmadı. AKP bunu görmeli “yaparsam ben yaparım” alışkanlığından vazgeçmelidir. Savaş yolluyla sürdürülen “çözüm” politikalarının çözümsüzlük ürettiği daha önceki hükümetler döneminde olduğu gibi bugünde görülmüştür.
İki gündür sürdürdüğümüz açlık grevimiz umarız ki duymayan kulaklara, bir ses; görmeyen gözlere bir ışık olur. Taleplerimizi yineliyoruz,
Bizler Emek ve Demokrasi güçleri olarak;
- Bu inatçı çözümsüzlük politikalarından bir an önce vazgeçilmeli,
- Kesilen müzakerelere yeniden başlanmalı,
- Tecrit kaldırılmalı,
- Askeri ve siyasi operasyonlara son verilmeli,
- Ana dilde eğitim ve savunma hakkı tanınmalı,
- Tüm siyasi tutuklular serbest bırakılmalıdır, diyoruz.
Değerli Basın Emekçileri;
İki gündür sürdürdüğümüz eylemimizde sesimizin kamuoyuna ulaşmasını sağladığınız için sizlere teşekkür ediyoruz. Aramızda olmayıp yürekleriyle bizimle olan tutuklu arkadaşlarımıza selam gönderiyoruz. Ayrıca bizleri, bu iki günlük süreçte yalnız bırakmayan, desteklerini sunan toplumsal kesimlere de sizin aracılığınızla saygılarımızı iletiyoruz.
DİYARBAKIR EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ