TR Kurdî EN
SON HABERLER

BASINA VE KAMUOYUNA İÇKALE (11.02.2012) 9.06.2012

Bugün burada toplanmamızın amacı bir süre önce   Diyarbakır’da tarihi İçkale’de yapılan restorasyon çalışmaları kazısında bulunan toplu mezarlardır. Yapılan çalışmada insanlara ait kemiklere rastlanılması tüm kamuoyunu bir kez daha bu ülkenin karanlık yüzü gerçeğiyle yüzleştirmiştir. Bugüne kadar onlarca insana ait kemik kalıtıntısı ortaya çıktı. Daha ne kadar çıkacağını da bilemiyoruz.

      İHD’nin toplu mezarlar haritasına bakılırsa bu coğrafyanın toplu mezarlar coğrafyası olduğu da görülecektir. Kim bilir hangi toprağın altında hangimizin yakını, akrabası, babası, annesi, abisi vardır. İçkale’de tesadüfen bulunan bunca insanın henüz kim olduğunu bilmiyoruz, bilemiyoruz. Kazılar başladıktan sonra kemiklerin bulunması ile ilgili yetkililerin ve hükümetin yaptığı açıklamalar ise kaygı vericidir.

Kimi bu ölümlerin heyelan sonucu olduğunu iddia ederek bu meselenin üstünü örtmeye çalışmış, bir diğeri ise daha da ileri giderek  ‘Ne mutlu bize ki bunlarla yüzleşebiliyoruz” ya da ‘’bizim dönemimizde hiçbir faili meçhul olmamıştır” diye iddialarda bulunabilmektedir.

AKP her şeyin normal, her şeyin kontrol altında olduğunu iddia ederek yaşanan acıları normalleştirip sıradanlaştıran genel bir politika izlemektedir. Bulunan kemiklerin kimlere ait olduğu ile, kazıların başından itibaren halkın ve sivil toplum kuruluşlarının bu kazılara dahil olmasının önüne geçilmiştir. Şimdiye kadar onlara varan aileler, ilgili sivil toplum kuruluşlarına başvurmasına rağmen henüz bir sonuç alınmamıştır. İlgili STK’ların da kazı ile ilgili başvuruları henüz dikkate alınmamıştır. Kazılarda çıkan insan kemikleri ile ilgili yapılan otopsi sonuçlarının halen açıklanmaması bu olayı sümen altı etme gerçeğinden başka bir şey değildir.

Bu ülkede yıllarca yapılan ve bugün de halen devam eden gerçek, insanlarımıza yapılan katliamlar, toplu mezarlar ve soykırımlardır. Yakın zamanda Şırnak uluderede meydana gelen  roboski katliamı bunun en açık göstergesidir. İnsanlarımız artık aşikar bir şekilde katledilmekte, baskılanmakta, tehdit edilmekte veya cezaevlerinde çürümeye bırakılmaktadır. Bizler keskli kadınlar olarak insanca bir yaşam için sürdürülen mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi belirterek yapılan tüm insanlık dışı uygulamaların hesabını sormaya devam edeceğimizi belirtiyoruz.   

Bizler KESK bileşenleri olarak Kazıların, ilgili sivil toplum örgütleri  ve kurumların katılımı ve denetimiyle yürütülmesi gerektiğini ve kamuoyuyla gerçeklerin paylaşılmasını, bölgede yaşanan binlerce faili meçhul cinayet göz önünde bulundurularak yakınları kaybedilmiş ailelerin bu konuda müdahil olmaları için gereken koşulların sağlanmasını talep ediyoruz. 

Bizler faili meçhuller sonucunda oluşturulan toplu mezarların kürt sorunun çözümsüzlüğünden kaynaklı olarak sürdürülen savaş politikalarının bir sonucu olduğunu biliyoruz. Bu nedenle bir taraftan kemiklerin kime ait olduğunun belirlenmesi ve sorumlularının yargılanmasını isterken, diğer taraftan kürt sorununun çözümüyle ilgili muhataplarla müzakerelerin başlatılması gerektiğini belirtiyor ve tüm halkımızı bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz.

 

Diyarbakır KESK Kadın Komisyonu

Bu yazıyı paylaşın :