TR Kurdî EN
SON HABERLER

Nuriye GÜLMEN ve Semih ÖZAKÇA Serbest Bırakılsın 29.09.2017

Basına ve kamuoyuna…

Dört binden fazla üyesi KHK’lerle hukuksuz bir şekilde ihraç edilen, onlarca yöneticisi ve üyesi demir parmaklıklar ardına konularak emek ve demokrasi mücadelesi baskılanmaya çalışılan bir konfederasyon olarak, AKP iktidarının artık rutin hale gelen, ancak faşizmin egemen olduğu ülkelerde yaşananlarla kıyaslanabilecek, baskı ve şiddet politikalarının devamı olan tutuklamaları şiddetle kınıyoruz.

İşe iade talebiyle başladıkları açlık grevinin bugün itibari ile 200 ü aşkın. Gününde olan, sağlık durumları kötüleşen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tutukluluk hallerinin derhal sonlandırılması,  telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkmadan bu hukuksuzluktan hükümeti vaz geçmeye çağırıyoruz.

Savunma hakkı temel haklar arasında yer almasına karşın adaletin siyasallaştığı bir ortamda Nuriye gülmen ve semih Özakça nın 14 avukatı tutuklanmıştır.

Nuriye gülmen, devam ettiği açlık grevi nedeniyle Sincan’daki cezaevinin yoğun bakım ünitesinde tutuluyordu. Ancak sıvı alımında yetersizlik, koku alamama ve bazı his kayıpları yaşadığı gerekçesiyle, Sincan tutukevindeki hapishanenin psikiyatri ve nöroloji doktorlarının tavsiyesiyle sabaha karşı Numune Hastanesi’ne götürülmüş. Bu nakil, tamamen Nuriye Gülen’in kendi isteği dışında yapılmıştır.

Mevcut hukuk sistemine göre, hastanın bilinci açık olduğu sürece, ve oluru alınmadan hiçbir tıbbi müdahale yapılamaz.

Ohal  bahane edilerek en temel haklar askıya alınmıştır.

Siyasi iktidar, başta ekonomi, iç ve dış politika alanı olmak üzere, pek çok noktada içine düştüğü çıkmazların da etkisiyle, kitlesel ihraçlar, açığa almalar, muhaliflere yönelik gözaltı ve tutuklamalar gibi hukuksuz, yasa dışı adımlar atarak, kurmak istediği baskıcı ve otoriter rejim karşısında tehdit olarak gördüğü kamu emekçilerini ve onların örgütlü mücadelesini hedef almıştır.

Kamuda yaşanan ihraçların niteliğine, ihraç edilenlere “savunma hakkı” bile tanınmamasına bakıldığında OHAL ve KHK’lara gerekçe olarak gösterilen “darbecilerle mücadele” söyleminin hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığı, kamuda siyasi iktidarın merkezinde olduğu büyük bir ‘sivil darbe’ yaşandığı açıktır.

Siyasal kimliklere göre yapılan fişlemeler, asılsız ihbarlar, sendikal husumet üzerinden yürütülen çalışmalar ile kamu  emekçilerinin örgütlü mücadelesinin hedef alındığı açıktır. Hukukun en temel ilkelerini ayaklar altına alarak intikam hırsıyla KHK listelerini oluşturanlar ve hazırlanmasına katkı sunanların peşini asla bırakmayacağımız bilinmelidir. Kimlerin hangi amaçlarla bizleri sindirmek istediğini çok iyi biliyor, hukuksuz ihraçlara neden olanların hukuk karşısında mutlaka hesap vereceklerinden en küçük bir şüphe duymuyoruz.

Hükümetin ve kamu yöneticilerinin kendilerini yargının yerine koyarak ‘yargısız infaz’ yapmaları sonucunda kamu görevinden ihraç edilen ve açığa alınanlarla birlikte doğrudan ya da dolaylı olarak mağdur olanların sayısı 2 milyona yaklaşmıştır. Dolayısıyla iktidar eliyle kamuda gerçekleştirilen tarihin en kitlesel tasfiye hareketi sadece ihraç edilen kamu emekçilerini değil, tüm toplum kesimlerini yakından ilgilendirmektedir. Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğini karartmaya çalışan darbeci zihniyete karşı olan herkesi yaşanan zulme sessiz ve tepkisiz kalmamaya davet ediyoruz.

Faşizan sistemin kurumsallaşma çabası için , örgütlü mücadelemizi hedef alan, her türlü yasa dışı girişim ve saldırıya rağmen, hukuksal ve örgütlü mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimiz bilinmelidir.

YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ! YAŞASIN KESK!

KESK Diyarbakır Şubeler Platformu

Bu yazıyı paylaşın :